Andımız 8 Ekim 2013 tarihinde okullarda kaldırılmıştı. Ekim 2018 tarihinde Danıştay 8. Dairesi tarafından oy çokluğuyla alınan kararla, okullarda “Öğrenci Andı” okunması tekrar başlatılacak. Diyarbakır Eğitimi İzleme ve Reform Girişimi (DİERG), Danıştay’ın bu kararını tedirginlikle karşılamıştır.
2005 yılında yerinde bir kararla eğitim sisteminde ‘davranışçı’ anlayış terk edilerek; müfredat, ders kitapları ve uygulamada ‘yapılandırmacı’ yaklaşıma geçilmiştir. Yapılandırmacı anlayış öğrenciyi doğasıyla, geçmişiyle ve her türlü farklılığıyla kabul eder, bunları telaffuz eder ve saygı gösterir, geliştirip güçlendirmesine çabalar, kıyas yapmadan bireyin kendisini ve diğerlerini olduğu gibi kabul etmesine uğraş verir ve yaşam boyu öğrenimde de bu yaklaşımı esas alır. İlk ve ortaokullarda 2013 yılında andımızın kaldırılması toplumun geniş kesimlerince mutlulukla karşılanmıştı. Yapılandırmacı yaklaşıma uygun olmayan Andımız’ın tekrar getirilmesi öğrencilerde ve velilerde kaosa ve karmaşaya yol açabilecektir.
Halen okullarda Adıgece (isteyene kiril, isteyene latin alfabesiyle), Abazaca, Kürtçe (kurmançca ve zazaca), Lazca, Gürcüce, Boşnakça ve Arnavutça seçmeli dersleri verilmektedir. Yaşayan diller dersleriyle öğrenciler herkesin Türk olmayabileceğini ve farklı anadili (anadil olarak Türkçe değil) konuşanların da olabileceğini anladılar. Seçmeli dil dersleri yardımıyla Türk öğrenciler de sıra arkadaşlarının Türk olmayabileceğinin farkına varmıştır. Seçmeli dil derslerinin öğrenciler arasında soruna ve gerginliğe yol açtığına dair bir habere ya da araştırma sonucuna da rastlanmamıştır.
DİERG, sadece 1933 ruhuyla yazılmış Andımız’ın değil; okulda ders başlamadan önce tüm öğrencilerin (bayrak töreni hariç) her gün sıra olması, dersliğe giren öğretmenin ‘günaydın’ demesinin ardından tüm öğrencilerin yüksek sesle ‘sağol’ demesi benzeri uygulamaların yerinde olup olmadığının tartışılmasından yanadır. DİERG, Milli Eğitim Bakanlığınca son yıllarda gerçekleştirilen yasal ve örtük olumlu tüm değişimlere devam edilmesine; bireyi, toplumu rencide etme ihtimali olmayan ve kapsayıcı uygulamalara destek verecektir.
Türkiye’nin acil sorunlarını belirlemek, tartışmak ve çözüme yönelmek gerekirken; Danıştay 8. Dairesinin öğrencilerin uygulamada yüz yüze geleceği öğretmenlere ve okul idarecilerine karşı güvenini sarsabileceği bu kararını DİERG endişeyle karşılamıştır.